• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

soft

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 1856

SOFT = [soft] adjective
1 yumuşak * eşanlamlı : smooth, velvety, silky * karşıtanlamlı : coarse, hard
İngilizce örnek : I like sleeping on a soft pillow.
Türkçe çevirisi : Yumuşak bir yastıkta uyumayı severim.
İngilizce örnek : She has a soft skin.
Türkçe çevirisi : Yumuşak bir cildi var.
İngilizce örnek : Snow is falling in large soft flakes.
Türkçe çevirisi : Kar iri, yumuşak taneler halinde düşüyor.
İngilizce örnek : Boil the aubergines until they are completely soft.
Türkçe çevirisi : Patlıcanları tamamen yumuşak olana kadar haşla.
2 ılık, tatlı * eşanlamlı : delicate, mellow, sweet
İngilizce örnek : She spoke in a soft tone.
Türkçe çevirisi : Tatlı bir ses tonuyla konuştu.
3 müşfik, sevecen * eşanlamlı : tender, kind, compassionate, soft-hearted
İngilizce örnek : He is soft with his children.
Türkçe çevirisi : Çocuklarına karşı sevecendir.
4 yumuşak başlı, uysal
5 kon. aptal
İngilizce örnek : You are so soft!
Türkçe çevirisi : Çok aptalsın!
* soft drink = alkolsüz içki
* soft/easy touch = yolunacak kaz

1: 0 ms