İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 3872 ENTHUSIASM = [in'tyu: ziezım] noun
heves, şevk, büyük ilgi, isteklilik, coşku * eşanlamlı : eagerness, zeal, ardour, fervour, passion, avidity, earnestness, mania, craze * karşıtanlamlı : apathy, indifference
İngilizce örnek : He started learning French, full of enthusiasm.
Türkçe çevirisi : Şevkle Fransızca öğrenmeye başladı.
İngilizce örnek : I share your enthusiasm for his music.
Türkçe çevirisi : Onun müziği konusunda seninle aynı coşkuyu paylaşıyorum.
İngilizce örnek : The idea was received with enthusiasm.
Türkçe çevirisi : Fikir coşku ile karşılandı.
ilgili sözler / related words