Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 588istek = arzu [öz Türkçe - eski terim]
istek = heves [öz Türkçe - eski terim]
istek = kasıt [öz Türkçe - eski terim]
istek = maksat [öz Türkçe - eski terim]
istek = merak [öz Türkçe - eski terim]
istek = meram [öz Türkçe - eski terim]
istek = murat [öz Türkçe - eski terim]
istek = rağbet [öz Türkçe - eski terim]
istek = talep [öz Türkçe - eski terim]
istek = şevk [öz Türkçe - eski terim]
İSTEK = (istek nedir; istek ne demek; istek İngilizcesi) 1. Bir şeye duyulan eğilim, arzu, şevk: «Yanıma yaklaşan gölge, o eski şarkıyı gerçek bir istekle tekrarlıyordu.» -Ç. Altan. 2. Yerine getirilmesi başkasından istenilen şey, talep: Bu adamın istekleri bitmiyor. 3. db. İstek ve niyet kavramı veren isteme kipi: Göreyim, göresin, göre. 4. ruh b. Belirli bir gereksinimi karşılayacağı düşünülen nesne veya duruma karşı duyulan özlem, arzu.
İSTEK = (istek nedir; istek ne demek; istek İngilizcesi) irâde. ~ açığa vurması: irâde izhârı. ~ açıklaması: irâde beyânı, ~ koşulu: irâdî şart.
istek = ârzû [Türkçe - Osmanlıca]
istek = dâiye [Türkçe - Osmanlıca]
istek = derhâst [Türkçe - Osmanlıca]
istek = hâhiş [Türkçe - Osmanlıca]
istek = hâste [Türkçe - Osmanlıca]
istek = hevâ [Türkçe - Osmanlıca]
istek = heves [Türkçe - Osmanlıca]
istek = irâde [Türkçe - Osmanlıca]
istek = irâdet [Türkçe - Osmanlıca]
istek = matlab [Türkçe - Osmanlıca]
istek = meyil [Türkçe - Osmanlıca]
istek = meyl [Türkçe - Osmanlıca]
istek = murâd [Türkçe - Osmanlıca]
istek = mutâlebe [Türkçe - Osmanlıca]
istek = rağbet [Türkçe - Osmanlıca]
istek = rızâ [Türkçe - Osmanlıca]
istek = taleb [Türkçe - Osmanlıca]
istek = temennî [Türkçe - Osmanlıca]