büfe
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 6504ana kullanım
BÜFE = (büfe nedir; büfe ne demek; büfe İngilizcesi) 1. Evlerde içine yemek takımlarının konduğu dolap. 2. Toplantılarda yiyecek ve içeceklerin konulduğu masa: «Kadınlar büfeye gidip bir şey yemek için bile kımıldamıyorlardı.» - F. R. Atay. 3. Yiyecek, içecek, gazete, dergi vb.nin satıldığı küçük dükkân: «Ben köşedeki büfeden size sandviç getirebilirim.» - P. Safa.
ilgili sözler / related words
açık büfe
açık büfe akşam yemeği
açık büfe tezgahı
açık büfe yemek
antika büfe
ayakta yemeli büfe
basit yemekleri hemen hazırlayan büfe veya restoran
birçok soğuk yemekten oluşan isveç usulü büfe
büfe (evde)
büfe (güney afrika)
büfe içiminde verilen hafif yemek
büfe kahvaltı
büfe kâsesi
büfe üzerindeki yiyeceklerden alınarak yapılan kahvaltı
büfe vagonu
büfe vagonu (trende)
büfe yemeği
büfe yemeği (soğuk)
demiryolu istasyonunda büfe
dergi vb. satan küçük büfe
elle alınıp yenen kuru pasta ve kek gibi yiyeceklerin bulunduğu büfe
her zaman açık büfe (güney afrika)
içecek ve dondurma satılan büfe
kitap/dergi vb. satan küçük büfe
küçük büfe
otomatik büfe
selfservis büfe
sıcak büfe
soğuk büfe
tabak içindeki yiyeceklerin ayakta çatalla yendiği büfe çeşidi
verilen çeşitli tabaklardan yemekleri konuğun kendisinin aldığı büfe
vitrinli büfe
