İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 6589 BREAKDOWN = ['breykdaun] noun
1 arıza, bozulma
İngilizce örnek : There is no electricity on account of a breakdown.
Türkçe çevirisi : Arıza yüzünden elektrik yok.
2 (sinirsel) bozukluk, çöküntü
İngilizce örnek : I overworked and had a breakdown.
Türkçe çevirisi : Fazla çalıştım ve sinirlerim çöktü.
İngilizce örnek : If you do not rest enough, you will have a breakdown.
Türkçe çevirisi : Yeterince dinlenmezsen sinirlerin çöker.
2 döküm
İngilizce örnek : The manager asked for a breakdown of his travel costs.
Türkçe çevirisi : Müdür ondan seyahat giderlerinin dökümünü istedi.
ilgili sözler / related words