Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13380azdırmak = aktive etmek [öz Türkçe - eski terim]
azdırmak = iğvâ etmek [Türkçe - Osmanlıca]
AZDIRMAK
1. (yarayı, hastalığı) Daha tehlikeli duruma getirmek: Oranı kaşıma, yoksa yarayı azdırırsın.
2. Kışkırtıp zaptedilmez duruma getirmek, tahrik etmek: Çocuklar taş atarak köpeği azdırdı.
3. Şımartmak: Her istediğini yaparak şu çocuğu azdırma
4. Baştan çıkarmak, yoldan çıkarmak: Piyangodan kazandığı para onu azdırdı.
5. Kızdırmak: Deden sinirli biri, böyle şeyler söyleyerek onu azdırma.
6. (evcil hayvanı) Geri dönemeyeceği bir yere bırakmak.
7. Yolu şaşırmak, şaşırtmak.
8. Değiştirmek.