• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

spoil

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 12479

çevrebilim

havacılık

politika

SPOIL = [spoyl] verb
spoilt [spoylt]
1 berbat etmek, mahvetmek * eşanlamlı : damage, harm, ruin, destroy, injure, hurt, impair * karşıtanlamlı : improve
İngilizce örnek : Bad weather sometimes spoils a holiday.
Türkçe çevirisi : Kötü hava bazen tatili mahveder.
İngilizce örnek : Don't spoil everything.
Türkçe çevirisi : Her şeyi berbat etme.
İngilizce örnek : His composition was spoilt by spelling mistakes.
Türkçe çevirisi : Kompozisyonu yazım hataları ile berbat oldu.
İngilizce örnek : She knocked a bottle of ink over and spoilt her dress.
Türkçe çevirisi : Mürekkep şişesini devirdi ve elbisesini mahvetti.
2 yüz vermek, şımartmak * eşanlamlı : pamper, indulge, coddle
İngilizce örnek : Because he is an only child he is spoiled.
Türkçe çevirisi : Tek çocuk olduğu için şımartılıyor.
İngilizce örnek : He often spoils his daughter.
Türkçe çevirisi : Sık sık kızını şımartır.

1: 0 ms