• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

çelme

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 11846

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) 1. Çelmek işi. 2. Birini yere düşürmek için ayağının önüne ayak uzatma: «Bir itişme, bir bakışma, bir yanındakine çelme vurup öne geçme yarışıdır gidiyordu.» -Y. K. Karaosmanoğlu. 3. Arkadan hafifçe bağlanan baş örtüsü.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Akarsuyun hızını kesmek için, meşe direkleri, çalı ve kum torbalarıyla yapılan set.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Fese veya başa sarılan oyalı krep, mendil, yazma.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Karşı güreşçinin ayağının arkasına ayak koyma.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Keklik: Çelmenin sesi yaman.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Kısa çalı odunu.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Pencere: Bazı evlerde çelme yoktur.

ÇELME = (çelme nedir; çelme ne demek; çelme İngilizcesi) Yağının yumruğunu bilekle, kolla, elle karşılayıp yönünden çevirmek.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms