• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

çatışma

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 2765

isim / noun

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) İki ya da daha fazla insanın ya da grubun aynı anda aynı yeri ya da kaynağı kullanmaya teşebbüs etmesi sonucu ihtiyaçların, çıkarların veya isteklerin birbiriyle çelişmesi ile ortaya çıkan anlaşmazlık, duygusal gerilim veya çarpışma.

çatışma = arbede [öz Türkçe - eski terim]

çatışma = konflikt [öz Türkçe - eski terim]

çatışma = muharebe [öz Türkçe - eski terim]

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) 1. Aynı anda ortaya çıkan birbirine karşıt ya da eşit derecede çekici dilek ve isteklerin bireyde yarattığı ruhsal durum. 2. Birbirleriyle uyuşmayan dilek, istek ya da ereklerin yarışmasından ortaya çıkan üzücü ya da kıvanç vermekten uzak bilinç durumu.

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) 1. Çatışmak işi: «Döndüğü zaman hoş olmayan çatışmalar olabilmesi ihtimali evde felaket bekleyen bir gerginlik yaratmıştı.» -H. E. Adıvar. 2. Silahlı büyük kavga, arbede: On beş dakika süren bir çatışma olmuştur. 3. ask. Savaş maksadıyla düşmana karşı ilerleyen bir birliğin karşı tarafın keşif ve güvenlik kollarıyla arasındaki ilk silahlı vuruşma. 4. coğ. Türlü yönlerden uzanan kıvrımlı dağ sıralarının, bir yerde dar bir açı ile birbirine yaklaşıp kaynaşması veya düğümlenmesi.

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) 1. Olay dizisinin gelişmesinde basamakları ortaya çıkaran kişiler arasındaki iç ve dış çatışmalar. 2. Bir oyun kişisinin kendi içindeki bunalımı.

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) 1. Oyun kişileri arasındaki çatışma. 2. İç çatışma: tinsel olan çatışma. Bir kişinin kendi kendiyle olan çatışması. 3. Dış çatışma: hareketlerle ve sözlerle olan çatışma. Karşıt güçlerin ve duyguların çarpışması.

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) Görüş ve kanıların aykırılığından doğan karşıtlık.

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) İki kıvrımlı dağ dizgesinin birbirleriyle kaynaşması.

ÇATIŞMA = (çatışma nedir; çatışma ne demek; çatışma İngilizcesi) Kenetlenme.

çatışma = müsademe [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

açık çatışma adli kararlarda çatışma aile içinde çatışma alçak yoğunluklu çatışma algılanan çatışma ana çatışma bireyler arası çatışma bireylerarası çatışma bireysel çatışma bölgesel çatışma bölücü çatışma büyük bölgesel çatışma olasıkları çatışma alanları çatışma bakış açısı çatışma belgesi çatışma bölgeleri çatışma bölgesi çatışma çıkmak çatışma çözme çatışma çözümleme çatışma çözümlenmesi çatışma çözümü çatışma davranışı çatışma dinamikleri çatışma ikazı çatışma kuralları çatışma kuramı çatışma kurbanı çatışma noktası çatışma noktasına gelmek çatışma önleme merkezi çatışma paleti çatışma perdesi çatışma sonrası harekat çatışma sonrası yeniden yapılanma çatışma teorisi çatışma tırmanışı çatışma ve uyum çatışma yönetimi devlet içi çatışma devletlerarası çatışma dikey çatışma düşey çatışma düşük yoğunluklu çatışma düşük yoğunlukta çatışma edebiyat ve çatışma endüstriyel çatışma eş sesli çatışma etnik çatışma eylemli çatışma fonksiyonel çatışma fonksiyonel olmayan çatışma gemi çatışma perdesi gerçekçi çatışma modeli görünen çatışma grup içi çatışma gruplar arası çatışma güdüsel çatışma her ikisini kabahatli bulan çatışma maddesi hissedilen çatışma hiyerarşik çatışma iç çatışma içrel çatışma ideolojik çatışma ikisi arasında çatışma ilk çatışma intrapsişik çatışma işbirliği ve çatışma yönetimi işlevsel olmayan çatışma kapalı çatışma kendisiyle çatışma kısa menzilli hava savunma çatışma bölgesi kişiler arası çatışma kişilerarası çatışma kişilerarası çatışma çözümü kuşaklararası çatışma küçük çapta çatışma kültürel çatışma kümelerarası çatışma mezheplerarası çatışma müzik ve çatışma nevrotik çatışma odak çatışma olumlu çatışma orta yoğunluklu çatışma orta yoğunlukta çatışma ödipal çatışma örgütsel çatışma potansiyel çatışma ritmik çatışma sesi ruhsal çatışma sıcak çatışma silahlı çatışma silahlı çatışma hukuku sinema ve çatışma siyasi çatışma yönetimi sosyal çatışma sürekli çatışma şiddetli çatışma temel çatışma toplumlararası çatışma toplumsal çatışma uyum ve çatışma ülke içi çatışma yapıcı çatışma yatay çatışma yıkıcı çatışma yok edici çatışma yüksek yoğunluklu çatışma yüksek yoğunluklu silahlı çatışma yüksek yoğunlukta çatışma

1: 0 ms