• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

yürek

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 929

argo – usa, canada

isim / noun

isim / noun – British informal

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) 1. anat. Kalp. 2. Bir kimsenin ruhsal yönü, gönül: «Fazıla Hanım'ın elleri terliyor, yüreği sarsılıyordu.» -S. F. Abasıyanık. 3. Kupa (I). 4. mec. Herhangi bir şeyden çekinmeme, korkmama, yüreklilik, korkusuzluk, cesaret: Bu iş yürek ister. 5. mec. Acıma duygusu: «Ona merhume demek bile yürek parçalayıcı bir şeydir.» -R. N. Güntekin. 6. hlk. Mide, karın, iç: «Ayşe Hanım, kahveciden limon şekeri almış, yürek ferahlatır diye uzatıyor.» -S. M. Alus.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) 1. Karın, mide, bağırsak. 2. Parmak uçlarında, tırnağın altındaki yumuşak et.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) 1. Mide. 2. Cesaret.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) bk. kalp.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) Lop yumurta sarısı.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) Ritmik kasılmalarıyla kanın dolaşımını sağlayan ve devam ettiren, değişik sayıda odacıklara ayrılmış veya tüp biçiminde, kaslı bir organ. kalp.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) Ritmik kasılmalarıyla kanın dolaşımını sağlayan ve devam ettiren, değişik sayıda odacıklara ayrılmış ya da tüp biçiminde, kaslı bir organ. Kalp.

YÜREK = (yürek nedir; yürek ne demek; yürek İngilizcesi) Yüreklilik, cesaret.

yürek = core [öz Türkçe - eski terim]

yürek = kalp [öz Türkçe - eski terim]

yürek = kardiak [öz Türkçe - eski terim]

yürek = kardiyak [öz Türkçe - eski terim]

yürek = kardiyojenik [öz Türkçe - eski terim]

yürek = kor [öz Türkçe - eski terim]

yürek = fuâd [Türkçe - Osmanlıca]

yürek = kalb [Türkçe - Osmanlıca]

yürek = sîne [Türkçe - Osmanlıca]

1: 0 ms