Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13056TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) 1. Gönül vermiş, meftun, meclup: «Kapıda bekleşen tutkunlarından bir tanesinin arabasına atladığı gibi ortadan kayboluyordu.» -E. E. Talu. 2. Bir şeye alışmış, bağlanmış, düşkün: «Ben yine eskisi gibi tutkunum tiyatroya.» -N. Cumalı.
TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) Ana, baba vb. kimseye bağlı, düşkün.
TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) Bir şeye ya da birine düşkün, bağlı (kimse).
TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) Bol, verimli : Bu yıl tevekler tutkun.
TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) Bulutlu gökyüzü.
TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) Koyu renk.
TUTKUN = (tutkun nedir; tutkun ne demek; tutkun İngilizcesi) Tutuk.
tutkun = aşık [öz Türkçe - eski terim]
tutkun = hayran [öz Türkçe - eski terim]
tutkun = mecnun [öz Türkçe - eski terim]
tutkun = meftun [öz Türkçe - eski terim]
tutkun = müptela [öz Türkçe - eski terim]
tutkun = âşık [öz Türkçe - eski terim]
tutkun = fütâde [Türkçe - Osmanlıca]
tutkun = hayran [Türkçe - Osmanlıca]
tutkun = meclûb [Türkçe - Osmanlıca]
tutkun = meftûn [Türkçe - Osmanlıca]