• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

saz

Türkçe - İngilizce

sıklık sırası: 4153

ad / noun 2 – music

ad / noun 4 – building

isim / noun – forestry

saz = kopuz [eski terim - öz Türkçe]

saz = enstrüman [Osmanlıca - Türkçe]

saz = saz [Osmanlıca - Türkçe]

saz = saz [Türkçe - Osmanlıca]

SAZ
1. Her tür müzik aracı, çalgı.
2. Türk halk müziğinde bağlama, cura, tar vb. mızraplı çalgıların genel adı: Saz ozanlarının, koşuklarını söylerken saz çalar.
3. Türk halk müziğinde kullanılan, gövdesi ağaçtan oyularak yapılmış, telli, uzun saplı çalgı, bağlama.
4. Birden çok çalgının bulunduğu takım.
5. Çalgılı eğlence yeri.
6. Genellikle su kıyılarında, bataklık yerlerde yetişen ince, açık sarı renkli kamış, hasır otu, kiliz, kofa.
7. Kavrulmuş un içine sirke, soğan ve et konularak pişirilen yemek.
8. Çayır.
9. Hamut çemberi (arabalarda).
10. Sarı.
11. Sazdan yapılmış.
12. İyi, neşeli: Terfi aldıktan sonra keyfi saz.

saz

İngilizce - Türkçe

ana kullanım

1: 0 ms