restrain
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 10825ana kullanım
RESTRAIN = [ri'streyn] verb
bastırmak, dizginlemek, frenlemek, zapt etmek * eşanlamlı : control, check, hold, constrain, bridle, suppress
İngilizce örnek : I barely restrained myself from shouting at my boss.
Türkçe çevirisi : Patronuma bağırmamak için kendimi zor tuttum.
İngilizce örnek : The police had to use force to restrain the crowd.
Türkçe çevirisi : Polis kalabalığı zapt etmek için güç kullanmak zorunda kaldı.
