• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

prosecute

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 16739

PROSECUTE = ['prosikyu: t] verb
huk. hakkında kovuşturma açmak, kovuşturmak * eşanlamlı : bring an action against, sue, summon, accuse, charge with * karşıtanlamlı : defend
İngilizce örnek : He has been prosecuted for driving under the influence of drink.
Türkçe çevirisi : İçkinin etkisi altında araba kullandığı için hakkında dava açıldı.
İngilizce örnek : The managing director was prosecuted for fraud.
Türkçe çevirisi : Müdüre dolandırıcılıktan dava açıldı.
İngilizce örnek : Trespassers will be prosecuted.
Türkçe çevirisi : Araziye izinsiz girenler hakkında kovuşturma açılacaktır.

1: 0 ms