Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 605PENCERE = (pencere nedir; pencere ne demek; pencere İngilizcesi) Örtülü oluşumun üstündeki örtüden, bir kesimin aşındırılmasıyle alttaki daha genç oluşukların çıkma vermesi.
PENCERE = (pencere nedir; pencere ne demek; pencere İngilizcesi) Sinema Alıcı, gösterici, basım aygıtı gibi çeşitli aygıtlarda mercek ardında yer alan ve film üzerine açılan, pencereyi belirleyen dikdörtgen delik.
PENCERE = (pencere nedir; pencere ne demek; pencere İngilizcesi) Yapıları veya tren, vapur vb. ulaşım araçlarını aydınlatmak, havalandırmak amacıyla yapılan, çerçeve, cam, panjur, perde gibi eklentilerle daha kullanışlı bir duruma getirilen açıklık: «Yüzümü en çok da pencerelerden yana döndürüyorum.» - = Ağaoğlu.
pencere = bakanak [eski terim - öz Türkçe]
pencere = fenestra [öz Türkçe - eski terim]
pencere = revzen [öz Türkçe - eski terim]
pencere = derîçe [Türkçe - Osmanlıca]
pencere = revzen [Türkçe - Osmanlıca]