Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 2410 NEYSE
1. (bağlaç) Önemi yok, olan oldu:
- Bitcoin'i dün bozdursaydım kârdaydım, neyse bekleyeceğim, yine çıkar.
2. (ünlem) Çok şükür, bereket versin ki:
- Direksiyon hakimiyiteni kaybettim, neyse bir yere çarpmadan durabilidim.
3. (zarf) Konuyu kapatalım, uzatmayalım, her ne ise:
- Bu kadar yemek yapmana gerek yoktu, büyük israf, ziyan olacak... Neyse, sofraya oturalım.