Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7626KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) Altın ve gümüş gibi değerli yeraltı ürünlerinin işlenmemiş durumları.
KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) 1. Bir çeşit tepsi böreği. 2. Bir çeşit cevizli pasta.
KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) 1. bk. külür (I)-1. 2. bk. külür (I)-2. 3.bk.külür (I)-3. 4.bk. külür (I)-5.
KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) 1. mdn. Eritilerek kalıba dökülmüş maden veya alaşım: «Bilmeyenin elinde en modern aletler bir maden külçesi hâline gelir.» - M. Kaplan. 2. sf. Eritilerek kalıba dökülmüş olan: «Yüzlerce yıllık gözyaşı, bir külçe altına değmez.» - F. R. Atay. 3. Yığın durumundaki nesnelerin oluşturduğu küme: «Bu vücut, bütün azası kırılmış, birbiri üstüne yığılmış bir külçe hâlinde.» - Y. K. Karaosmanoğlu.
KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) Altın, gümüş veya diğer değerli madenIerin eritilerek kalıba dökülmüş çubuk biçimi.
KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) Çocuklara yapılan çörek.
KÜLÇE = (külçe nedir; külçe ne demek; külçe İngilizcesi) Dökme işlemi ile elde edilmiş metal parça.
külçe = sebîke [Türkçe - Osmanlıca]