Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 4129KANLI = (kanlı nedir; kanlı ne demek; kanlı İngilizcesi) 1. Kan bulaşmış: «Öldürdüğü güzele ağlayan bu katilin / Elleri kanlı fakat gözyaşları temizdi» -E. B. Koryürek. 2. Kanı olan. 3. Kan dökülmesine neden olan: «Bu savaş çok kanlı olacak, beyler.» -T. Buğra. 4. İsteyerek kan dökmüş olan (kimse), hunriz, katil. 5. Kanlanmış olan: Kanlı göz. 6. a. Kan davasında taraf olan kimse: «Oğlumun kanlısı Abbas kâfiri değil, oğlumun kanlısı Esme'dir.» -Y. Kemal. 7. tıp Kanı yoğun olan, demevi: Kanlı adam.
kanlı = hemorajik [öz Türkçe - eski terim]
kanlı = hûnâlûd [Türkçe - Osmanlıca]
kanlı = pürhûn [Türkçe - Osmanlıca]