hunt
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 4542ana kullanım 1
ana kullanım 2
HUNT = [hant] verb
1 avlamak * eşanlamlı : chase, pursue, hound, track
İngilizce örnek : Many people hunt wild animals for sport.
Türkçe çevirisi : Birçok insan spor için yabani hayvanları avlar.
İngilizce örnek : Eskimos hunt seals and polar bears.
Türkçe çevirisi : Eskimolar fok ve kutup ayıları avlar.
2 araştırmak, aramak * eşanlamlı : search, seek, look for, probe
İngilizce örnek : The police are hunting everywhere for the escaped prisoner.
Türkçe çevirisi : Polis kaçan mahkûmlar için her yeri araştırıyor.
¤ noun
1 avlanma, av * eşanlamlı : chase, pursuit, hunting
İngilizce örnek : The hunter shot his friend accidentally during the hunt.
Türkçe çevirisi : Avcı av sırasına kazara arkadaşını vurdu.
2 araştırma, arama * eşanlamlı : search
İngilizce örnek : The detective is going on with his hunt for the criminals.
Türkçe çevirisi : Detektif, suçluları aramaya devam ediyor.
İngilizce örnek : He found a job after a long hunt.
Türkçe çevirisi : Uzun bir araştırmadan sonra bir iş buldu.
* hunt up = arayıp bulmak
