Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 513güneş = hurşit [öz Türkçe - eski terim]
GÜNEŞ = (güneş nedir; güneş ne demek; güneş İngilizcesi) Güneş ışınlarının ve ısısının etkilediği ortam: «Güneş yakmasın diye onun güzel başını/ Gördüm siper olurken iki arkadaşını» -F. N. Çamlıbel.
GÜNEŞ = (güneş nedir; güneş ne demek; güneş İngilizcesi) Her gün doğup battığını gördüğümüz en parlak gökcismi.
GÜNEŞ = (güneş nedir; güneş ne demek; güneş İngilizcesi) Kızgın gaz yığınından oluşan, ısı ve ışık saçan, yeryuvarının da içinde bulunduğu dizgenin özeği olan gökcismi.
GÜNEŞ = (güneş nedir; güneş ne demek; güneş İngilizcesi) öz. a. gökb. Gezegenlere ve yer yuvarlağına ışık ve ısı veren büyük gök cismi.
güneş = âfitâb [Türkçe - Osmanlıca]
güneş = âftâb [Türkçe - Osmanlıca]
güneş = mihr [Türkçe - Osmanlıca]
güneş = şems [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words