• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

sun

Türkçe - İngilizce

bilişim

sun

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 918

SUN = [san] noun
güneş; güneş ışını
İngilizce örnek : The sun rises in the east.
Türkçe çevirisi : Güneş doğudan doğar.
İngilizce örnek : The Earth moves round the Sun.
Türkçe çevirisi : Dünya güneşin etrafında döner.
İngilizce örnek : I've got the sun in my eyes.
Türkçe çevirisi : Gözüme güneş giriyor.
İngilizce örnek : Don’t sit in the sun too long.
Türkçe çevirisi : Güneşte çok uzun oturma.
İngilizce örnek : My skin is very sensitive to the sun.
Türkçe çevirisi : Cildim güneşe karşı çok hassas.
İngilizce örnek : She drew the curtains and let in the sun.
Türkçe çevirisi : Perdeleri açtı ve güneş içeri vurdu.
¤ verb
güneşlenmek

SUN = (sun nedir; sun Türkçesi) Dünya gibi birçok gezegenin etrafında döndüğü ve dünyadan ortalama 1.4953@108 kilometre uzağında bulunan parlak, gaz küre. Güneşin çapı 1.3914@106 kilometre, dünyaya ortalama uzaklıkta iken görülen çapı 0.533 derece, kütlesi 1.9866@10 3 gram, ortalama yoğunluğu ise 1.41 gram/cm3 'tür. Güneşin aydınlık diskinden yani fotosferden yayılan radyasyon yaklaşık 5800 °K'lik siyah kütle sıcaklığına karşılık gelir. Güneşin yaydığı enerji "güneş aktivitelerine" bağlı olarak değişiklik gösterir.

1: 0 ms