Bilgiler
Gramer
Kullanım
Terminoloji
Hakkında
Hakkımızda
Geribildirim
Kaynakça
Medya
Uygulama
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
gözle
Türkçe - İngilizce
belirteç / adverb
01.
gözle
optically
02.
gözle
visually
bilişim
01.
gözle
watch
ilgili sözler / related words
-e yeni bir gözle bakmak
ayın gözle görülmediği zamana ait
aynı gözle bakmıyorum
birinin ölmesini dört gözle beklemek
cevabını dört gözle bekliyorum
çıplak gözle
çıplak gözle ayırt edilebilir
çıplak gözle görmek (dürbünsüz)
çıplak gözle görülebilen
çıplak gözle görülebilir
çıplak gözle görülemeyen
çıplak gözle görülemeyen küçük hayvan
çıplak gözle görüş
çıplak gözle muayene
çıplak gözle üçboyutlu görüntü izleme
çift gözle görme paralaks1
çift gözle görüş
çift gözle görüşte oransızlık
dört gözle
dört gözle bakmak
dört gözle beklemek
dört gözle çıkış saatini bekleyen kimse
dört gözle iş bitimini beklemek
eğri gözle bakmak
elle tutulur gözle görülür
fena gözle bakmak
gözle bakı
gözle bakımı
gözle çarpan değişiklik
gözle değerlendirme yöntemi
gözle delik denetim
gözle denetim
gözle görülebilen
gözle görülebilir
gözle görülebilir bir biçimde
gözle görülebilir şekilde
gözle görülecek kadar büyük
gözle görülemez
gözle görülen
gözle görülen kusurların tayini
gözle görülme
gözle görülmeyen kist (ömm'den küçük)
gözle görülmez
gözle görülür
gözle görülür benzerlik
gözle görülür biçimde
gözle görülür bir biçimde
gözle görülür bir ilerleme kaydetmek
gözle görülür hale getirmek
gözle görülür kanıt
gözle görülür su bitkileri
gözle görülür uzaklık
gözle görünür
gözle görünür biçimde
gözle görünür radyasyon
gözle ilgili
gözle inceleme
gözle işaret
gözle işaret etme
gözle işaret etmek
gözle izleme
gözle keşif
gözle kontrol
gözle molik epipedondan ayırt edilemeyen yüzey horizonu
gözle muayene
gözle renk belirleme
gözle renk değerlendirilmesi
gözle taramak
gözle temas raporu
gözle tutturulan mercekler
gözle vejetasyon tahmin metodu
gözle yemek
iki gözle akomodasyon
iki gözle görme
iki gözle görüş
iki gözle ilgili
iki gözle kullanılan
iki gözle yapılan
iyi gözle bakmamak
jet yakıtında gözle görülmeyen suyu saptayan şırınga ve kapsülden oluşan bir alet
kazanılmasına kesin gözle bakılan şey
kız alan gözle bakmasın, kulak ile işitsin
kötü gözle bakmak
mesai bitimini bitimini dört gözle beklemek
morarmış bir gözle paçayı kurtarmak
ört gözle beklemek
paternler gözle
şaşı gözle
tek gözle görme
tek gözle kullanılan
uçağın etrafında dolaşarak gözle yapılan kontrol
uçağın gözle yapılan kontrolü
uçakların gözle muayene sistemi
uzaktan gözle inceleme
yan gözle bakmak
yeni bir gözle bakmak
1: 0 ms