Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5844görgü = adabımuaşeret [öz Türkçe - eski terim]
görgü = adap [öz Türkçe - eski terim]
görgü = muaşeret adabı [öz Türkçe - eski terim]
görgü = muaşeret [öz Türkçe - eski terim]
görgü = terbiye [öz Türkçe - eski terim]
GÖRGÜ = (görgü nedir; görgü ne demek; görgü İngilizcesi) 1. Bir toplum içinde var olan ve uyulması gereken saygı ve incelik davranışları, terbiye: «İçinde yaşadığımız aynı çevre, aynı görgü, beni tamamıyla onlara benzetmiyor.» -O. C. Kaygılı. 2. Bir kimsenin, yaşayarak ve deneyerek elde ettiği birikim, deneyim: «Bu sanatçıların çoğunun başarısında dış ülkelerde edindikleri sahne görgü ve kültürü etken olmuştur.» -M. And. 3. Görmüş olma durumu: Görgü tanığı.
GÖRGÜ = (görgü nedir; görgü ne demek; görgü İngilizcesi) Alışkı, âdet.
GÖRGÜ = (görgü nedir; görgü ne demek; görgü İngilizcesi) Ayna.
GÖRGÜ = (görgü nedir; görgü ne demek; görgü İngilizcesi) Dert, felâket: Ne görgülü başım varmış.
GÖRGÜ = (görgü nedir; görgü ne demek; görgü İngilizcesi) Göz tokluğu: Görgülüdür hayra verilen paraya acımaz.
GÖRGÜ = (görgü nedir; görgü ne demek; görgü İngilizcesi) Taklit eden (kimse).
ilgili sözler / related words