• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

frighten

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 17999

FRIGHTEN = ['fraytın] verb
korkutmak, ürkütmek * eşanlamlı : terrify, scare, alarm, horrify, dismay, panic
İngilizce örnek : Big dogs frighten me.
Türkçe çevirisi : Büyük köpekler beni korkutur.
İngilizce örnek : The footsteps frightened her.
Türkçe çevirisi : Ayak sesleri onu korkuttu.
İngilizce örnek : Loud noise can frighten small children.
Türkçe çevirisi : Yüksek seste gürültü küçük çocukları korkutabilir.

ilgili sözler / related words

1: 1 ms