Bilgiler
Gramer
Kullanım
Terminoloji
Hakkında
Hakkımızda
Geribildirim
Kaynakça
Medya
Uygulama
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
durumda
Türkçe - İngilizce
ana kullanım
01.
durumda
in
deyim
01.
durumda
at all events
ilgili sözler / related words
-cek durumda olmak
-den ötürü daha iyi durumda olmak
-den ötürü iyi durumda olmak
-nin yüzünden daha kötü durumda olmak
acınacak durumda
acil bir durumda
acil durumda
acil durumda aranacak numaralar burada
acil durumda butona basabilirsiniz
acil durumda çalıştırma
acil durumda çekilen bayrak
acil durumda devreye giren soğutma sistemi
acil durumda devreye giren su besleme
acil durumda duruş
acil durumda kimi aramam lazım
acil durumda kullanma
acil durumda talep edilen hizmet
acil durumda uçağı suya indirmek
acil durumda yapılacak işler
acil durumda yardım etmek
açlıktan ölecek durumda
aklı çalışmaz durumda
aksi bir durumda
alacaklı durumda
anlaşmış durumda
artık dayanamayacak durumda
asılı durumda
askerliğe elverişli durumda olmayan
askerlik yapabilir durumda
ast durumda olma
aşağı durumda
ateş püskürür durumda
avantajlı durumda
avantajlı durumda olmak
aynı durumda
aynı durumda bulunmak
aynı durumda olmak
ayni durumda olmak
azar işitecek durumda olmak
bağımlı durumda olmak
bakımsız bir durumda
baskın durumda
başlamış durumda
batıda rüzgâr dinmiş durumda
bayılmış durumda
beklenen durumda
beklenen veya istenilen durumda
belirli bir durumda beklenen
belirsiz durumda
belli bir durumda
belli bir durumda tutmak
berbat bir durumda
berbat durumda
berbat durumda olmak
beşinci durumda
binaların iyi durumda olup olmadığına bakan kişi
bir hastalık veya durumda kişinin yüz ifadesi
bir şeyi yapacak durumda olmak
birçok durumda
birçok durumda olduğu gibi
birine göre avantajlı bir durumda olmak
birini zor duruma sokmak veya zor durumda bırakmak
birinin bulunduğu durumda olmak
bitkin durumda
borcunu ödeyebilecek durumda
borcunu ödeyecek durumda olan
borçlarını ödeyebilecek durumda olan
borçlarını ödeyemez durumda olan
borçlu durumda
böyle bir durumda
böyle bir durumda kişi ne yapabilir?
böylesi bir durumda
bu durumda
bu durumda atış yenilenir
bu durumda denetle
bu gibi bir durumda
bu nazik durumda
can çekişir durumda
cezalandırılmış durumda
cezayı hak etmiş durumda
ciğerleri iyi durumda olmak
çağrıyı cevapsız durumda bırakma
çalışamayacak durumda olmak
çalışır durumda
çalışır durumda (makine)
çalışır durumda bekleme kimlik
çalışır durumda kalmak
çalışır durumda olma
çalışır durumda olmak
çalışır durumda oluş
çalışır durumda takçıkar aygıt tepsi simgesi
çalışır durumda takçıkar aygıtı
çalışmaz durumda
çalıştırılabilir durumda
çaresiz durumda
çekilebilir durumda
çevresini yadırgar durumda
çoğu durumda
çok daha iyi durumda
çok gergin ve sinirli bir durumda
çok iyi durumda
çok iyi durumda olmak
çok komik durumda idim!
çok kötü durumda
çok kötü durumda olmak
çok kritik durumda
çok meşgul durumda
çok muhtaç durumda
çok mutlu durumda
çok nazik bir durumda bulunmak
çok sefil bir durumda bulunmak
çok tehlikeli bir durumda olmak
çok zor bir durumda olmak
çok zor durumda
daha avantajlı durumda olmak
daha elverişsiz durumda olmak (başkalarına oranla)
daha iyi durumda
daha iyi durumda olmak
daha kötü durumda olmak
daha zayıf bir durumda olmak
daima yüzer durumda olmayan
darlık içinde veya çok muhtaç durumda
değişmeyip aynı durumda kalmak
demarke durumda
dezavantajlı durumda
dezavantajlı durumda olmak
dikey durumda
dikey durumda perdövites
dilenecek durumda olmak
dirsekler dışa doğru bakar durumda
doğal durumda yem
doğayla bütünleşmiş durumda
duraksamış durumda
durmuş durumda olmak
durumda etkin olmak
durumda olmak
durumda olmamak
düz bir durumda
düz durumda
elektrolit çözelti halinde iken veya çözünmüş durumda bulunduğu zaman bir elektrik akımını ileten ve aynı zamanda bu akım tarafından ayrıştırılan bir bileşik
eller belde ve dirsekler dışa bakar durumda
elverişli bir durumda
elverişsiz durumda olmak
emir verecek durumda
en iyi durumda
en iyi durumda olmak
en kötü durumda bile
en kötü durumda bile neşesini kaybetmemek
en uygun durumda bile
en uygün durumda bile
enterasan bir durumda
eski ama iyi durumda olan
eski durumda
eski haline oranla çok harap durumda
eskisinden daha kötü durumda olmak
faal durumda
fena durumda olmak
foyasını çıkaracak durumda olmak
gerçek değer bilinmediği bir durumda bir hizmet veya mala değer biçmek
giyilecek durumda değil
giyilmiş durumda
görev yapamaz durumda
görüldüğü durumda
görünüşte iyi düzen ve durumda
güç bir durumda
güç durumda
güç durumda bırakmak
güç durumda kalmak
güç durumda olan
güç durumda olan kimseye yardım etmek
güç durumda olmak
güçlü kişiler zor durumda zayıflara nazaran daha çok zarar görebilir
güreşçilerin oyun esnasında birbirlerine karşı sağladıkları avantajlı durumda süreyi tutup hesapladıktan sonra ortaya çıkan zaman avantajı
güreşçinin avantajlı durumda olması
halihazır durumda yatık mesafe
harap durumda olmak
hazır durumda
her bir durumda
her durumda
her durumda ben kazanırım
her durumda giyilebilen
her durumda ödenecek ücret
her durumda şu koşula bağlı olarak
her hal ve durumda
her iki durumda
her iki durumda da
herhangi bir durumda
hiçbir durumda
içkiyi bırakmış durumda
ilerlemiş durumda
ilginç bir durumda
ilk müsait durumda
inişe geçen uçağın piste paralel durumda olduğu son dört mil
inişe geçen uçağın piste paralel durumda olduğu son dört mil (son yaklaşma)
inişe geçmiş durumda
insan içine çıkacak durumda olmamak
istenilen durumda
işinde oldukça ilerlemiş durumda olmak
işlemez durumda
işlemez durumda olmak
işler durumda
işler durumda olan
iyi bir durumda
iyi çalışır durumda
iyi çalışır durumda olmak
iyi durumda
iyi durumda korumak
iyi durumda olan
iyi durumda olma
iyi durumda olmak
iyi durumda tutmak
iyi işler durumda
iyi koşullarda ve işler durumda
kabataslak durumda
kâr hissesi ödenmemiş durumda
kâr payı ödenmiş durumda
karar veremeyecek durumda
kârlı durumda
kârlı durumda bulunmak
karmakarışık durumda olmak
karşılaşmaya devam edemeyecek durumda olan
karşılayamaz durumda
katı durumda yayınımlı bağlama
katı durumda yayınımlı bağlanma
kazananın belirlenemediği durumda yapılan ilave yarışma
keyifsiz durumda
konuyu anlayacak durumda olmamak
korunmalı ya da konforlu durumda olmak
kötü bir durumda
kötü durumda
kötü durumda bırakmak
kötü durumda bulunmak
kötü durumda hayvan
kötü durumda olan hat
kötü durumda olmak
kötü durumda yakalanmak
kötü veya fakir durumda olan
kötüler iyi durumda olur
kritik durumda
kritik durumda olmak
kullanılamayacak durumda
kullanılamaz durumda olmak
kullanılmaz durumda
kuru durumda
kusacak durumda
malesef bu durumda bir oran veremiyorum
malesef dişiniz tedavi edilemeyecek kadar kötü durumda
mallar alıcının gördüğü durumda
menfi durumda
meteliğe kurşun atar durumda
mevcut durumda
mücadele/yarışma sonunda hazır durumda
mükemmel bir durumda
mükemmel durumda
müsait bir durumda
müşkül durumda
müşkül durumda bırakmak
müşkül durumda kalmak
müşkül durumda olmak
nazik durumda
ne durumda
ne yapacağını bilemez durumda
ne yapacağını bilmez durumda
nispeten iyi durumda
o durumda
ofsayt durumda
olumsuz bir durumda yapılabilenin en iyisini yapmak
onarılacak durumda
onarılamaz durumda
orijinal durumda
oturmuş durumda
oturmuş durumda kalınız
oturum açılmış durumda
oturum açmış durumda
öğrenilen soyut bilgilerin başka bir durumda kullanılması
önceden ücretin kararlaştırılmadığı durumda yapılan iş veya verilen hizmet karşılığında ödenen makul ücret
ötürü daha iyi durumda olmak
ötürü iyi durumda olmak
paraca sıkışık durumda
paralel durumda
parça nedeniyle çalışmaz durumda
pek iyi durumda
pek iyi durumda değil
perişan durumda
rakip takımlardan iki oyuncunun aynı anda topu sıkıca tutarak paylaşamamaları ve bu durumda hakemin bu iki oyuncu arasında hava atışı yapması
rakiplerinden avantajlı durumda olmak
rakiplerinden daha avantajlı durumda olmak
rezil bir durumda
sağ salim durumda
sağlam durumda
sallanır durumda olmak
savaşa hazır durumda
seferi durumda
serbest durumda
sıfır durumda
sıkışık (zor) durumda olmak
sıkışık bir durumda
sıkışık durumda
sıkışık durumda olmak
son durumda
sorumlu durumda
soyutlanmış durumda
sulandırılmış durumda
sürülebilir durumda
şaşırmış durumda olmak
şaşkın bir durumda
şaşkın durumda
şimdiki durumda
şişkin durumda
şu anda bitirmiş durumda mısın?
şu anki durumda
şu durumda
tam uygun durumda
tamamen uyanık durumda
tamire muhtaç durumda
tasfiye halindeki şirketin borçlarını on iki ay içinde ödeyebilecek durumda bulunduğunu bildiren beyanname
tehlikeli bir durumda
tehlikeli bir durumda olmak
tehlikeli bir durumda riske giren
tehlikeli durumda
terk edilmiş durumda bulunmak
toplu durumda olgular
tutmak (belli bir durumda veya biçimde)
uçağın yatay durumda yere şiddetle çarparak gövde üzerine inmesi
uçar durumda önleme cihazları
umutsuz bir durumda olmak
umutsuz durumda bile umudunu yitirmemek
utandırıcı bir durumda
uygun durumda olan
uyuyor durumda kalmak
üstün bir durumda
üzgün veya zor durumda olduğu halde neşeli veya canlı olmaya devam etmek
yalın durumda aynı heceye sahip olan
yan yatmış durumda
yangın gibi olağanüstü bir durumda kaçış için izlenecek yol
yapabilecek durumda olmak
yapabilir durumda olmak
yapacak durumda olmak
yapamıyacak durumda
yarışabilecek durumda olmak
yarışın başlangıç çizgisinde hazır durumda bulunmak
yaşayabilecek durumda
yataktan çıkabilecek durumda
yataktan kalkıp dışarıda gezecek durumda
yatar durumda (hayvan)
yatar durumda olan
yatar durumda uygulamak
yatay durumda
yatay durumda yere şiddetle çarpıp inme (uçak)
yayına hazır durumda beklemek
yenilecek durumda
yola çıkabilecek durumda
yola çıkabilecek durumda (taşıt)
yüzer durumda
yüzücülerin hazır durumda bekledikleri çıkış platformu
yüzükoyun durumda
yüzünden daha kötü durumda olmak
zor bir durumda
zor bir durumda havayı yumuşatmak
zor bir durumda her çareye baş vurmak
zor bir durumda olmak
zor durumda
zor durumda bırakmak
zor durumda bulunan
zor durumda çıkmazda
zor durumda kalınca her şey yapılır
zor durumda kalmak
zor durumda olmak
zor durumda sığınılacak güçlü kimse
zor durumda yardımına koşmak
zor tehlikeli bir durumda desteksiz olma
zor ve tehlikeli bir durumda desteksiz
zor ve tehlikeli bir durumda desteksiz olma
1: 1 ms