İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 13258 DIVE = [dayv] verb
1 (suya) balıklama atlamak
İngilizce örnek : The swimmers dived into the pool.
Türkçe çevirisi : Yüzücüler havuza balıklama atladı.
2 dalmak * eşanlamlı : plunge, dip, submerge
İngilizce örnek : Did the bird dive in and catch a fish?
Türkçe çevirisi : Kuş dalıp bir balık mı yakaladı?
İngilizce örnek : They are diving for shells off the reef.
Türkçe çevirisi : Sığ kayalıkların açıklarında midye için dalıyorlar.
İngilizce örnek : He dived into the river and rescued the little girl.
Türkçe çevirisi : Nehire daldı ve küçük kızı kurtardı.
¤ noun
1 (balıklama) dalma, dalış
İngilizce örnek : Brian impressed everyone with his dive into the pool.
Türkçe çevirisi : Brian, havuza dalışı ile herkesi etkiledi.
2 bir yöne ani hareket, dalış, dalma
İngilizce örnek : The goalie made a dive for the ball.
Türkçe çevirisi : Kaleci topa uçtu.
ilgili sözler / related words