dew
İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 12216ana kullanım
DEW = [dyu: ] noun
çiy, şebnem
İngilizce örnek : The dew has damped the grass.
Türkçe çevirisi : Çiy otları ıslattı.
İngilizce örnek : Birds catch worms that come out with the morning dew.
Türkçe çevirisi : Kuşlar, sabah çiyi ile ortaya çıkan solucanları yakalarlar.
DEW = (dew nedir; dew Türkçesi) Sıcaklığın donma noktasının üzerinde olmasına rağmen, gece boyunca yaşanan radyasyonel soğuma nedeniyle, yeryüzü üzerindeki nesnelere yakın olan havanın sıcaklığının, işba sıcaklığının da altına düşmesi sonucunda yoğunlaşarak bu cisimler üzerinde su damlacıklarının oluşması. Çiğin oluşması için gerekli olan şartlar; iyi bir radyatif yeryüzü, düşük nispi nemli açık hava, sıcak ve nemli bir yer ile yakınlarda bulunan bir su kaynağı. Çiğ kesinlikle havadan yere düşmez sadece cisimler üzerinde oluşur.
DEW = Moisture that forms on surfaces during cool or cold nights when the temperature of the surface drops below the dew point of the surrounding air, causing water vapor to condense.
DEW = Water droplets that form on surfaces (such as grass or cars) when they cool below the dew point temperature, usually during calm and clear nights.
ilgili sözler / related words
