Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1172gençlik = juvenil [öz Türkçe - eski terim]
gençlik = jüvenil [öz Türkçe - eski terim]
GENÇLİK = (gençlik nedir; gençlik ne demek; gençlik İngilizcesi) 1. Genç olma durumu: «İlk gençliğinde at delisiydi.» -N. Cumalı. 2. İnsan hayatının ergenlikle orta yaş arasındaki dönemi: «Hemen Yunus'un gençliğinde yavuklusu iken kaybettiği güzel kızı hatırladım.» -A. Kabaklı. 3. Genç insanların bütünü: «O gençliğin politikaya katılması yüzünden Balkan Harbine girmişiz.» -F. R. Atay. 4. mec. Genç bir kimsenin tutumu, toyluk, deneyimsizlik: «Gençliğimi kapının eşiğinde bırakıp eve giriyorum.» -Y. Z. Ortaç.
GENÇLİK = (gençlik nedir; gençlik ne demek; gençlik İngilizcesi) 1. İnsan hayatının ortalama olarak on altı ile yirmi beş yaşları arasına rastlayan dönemi. 2. Gençlerden oluşan topluluk.
gençlik = civânî [Türkçe - Osmanlıca]
gençlik = fütüvvet [Türkçe - Osmanlıca]
gençlik = şebâb [Türkçe - Osmanlıca]
gençlik = tâzegî [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words