İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 1815 CONTEMPORARY = [kın'tempırıri] adjective
çağdaş * eşanlamlı : contemporaneous, coexistent, simultaneous, modern, up-to-date * karşıtanlamlı : antecedent
İngilizce örnek : Bacon was contemporary with Shakespeare.
Türkçe çevirisi : Bacon, Şekspir’in çağdaşı idi.
¤ noun
1 çağdaş
2 yaşıt