Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 1403çağdaş = asri [öz Türkçe - eski terim]
çağdaş = asrî [öz Türkçe - eski terim]
çağdaş = hemasır [öz Türkçe - eski terim]
çağdaş = modern [öz Türkçe - eski terim]
çağdaş = muasır [öz Türkçe - eski terim]
çağdaş = seküler [öz Türkçe - eski terim]
ÇAĞDAŞ = (çağdaş nedir; çağdaş ne demek; çağdaş İngilizcesi) 1. Aynı çağda yaşayan, çağcıl, asri, muasır: «Daha sonrakileri ve Necip Fazıl'ın çağdaşlarını konuşmak üzere bugünkü sohbetimize son verdik.» -A. Kabaklı. 2. Bulunulan çağın anlayışına, şartlarına uygun olan, çağcıl, uygarca, modern, asri: «Sadece toplumsal olmakla kalmayıp uluslararası ve evrensel de olan çağdaş şiirin önemi de bence buradadır işte.» -N. Hikmet.
ÇAĞDAŞ = (çağdaş nedir; çağdaş ne demek; çağdaş İngilizcesi) Aynı yıllarda yaşamış ya da oluşmuş.
çağdaş = hemasr [Türkçe - Osmanlıca]
çağdaş = muâsır [Türkçe - Osmanlıca]
ilgili sözler / related words