İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 2454 CONSCIOUS = ['konşıs] adjective
1 bilinci yerinde * karşıtanlamlı : unconscious
İngilizce örnek : It was a long time before he became conscious again after his fall over the cliff.
Türkçe çevirisi : Uçurumdan düştükten sonra bilincinin yerine gelmesi çok vakit aldı.
İngilizce örnek : It was useless to speak to the patient, because he was not yet conscious.
Türkçe çevirisi : Hastayla konuşmak yararsızdı çünkü henüz bilinci yerinde değildi.
2 farkında, bilincinde * eşanlamlı : alert, awake * karşıtanlamlı : unconscious
İngilizce örnek : Are you conscious of any change in his attitude?
Türkçe çevirisi : Onun tutumunda bir değişiklik fark ettin mi?
3 kasti * eşanlamlı : intentional, purposeful, planned, deliberate, calculated, wilful * karşıtanlamlı : unintentional