• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

bored

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 10041

BORED = [bo: d] adjective
canı sıkılan
İngilizce örnek : He can play computer games all day and he never gets bored.
Türkçe çevirisi : Bütün gün bilgisayar oyunları oynayabilir ve asla sıkılmaz.
İngilizce örnek : I got bored with the book I was reading and went out to meet my girl friend.
Türkçe çevirisi : Okuduğum kitaptan sıkıldım ve kız arkadaşımla buluşmak için dışarı çıktım.
* be bored = canı sıkılmak
İngilizce örnek : The baby was bored with her toys.
Türkçe çevirisi : Bebek oyuncaklarından bıktı.
İngilizce örnek : He was bored to death sitting and smoking.
Türkçe çevirisi : Oturup sigara içmekten patlamıştı.
İngilizce örnek : I was bored with my job, so I quit.
Türkçe çevirisi : İşimden sıkıldım, bu yüzden ayrıldım.

ilgili sözler / related words

1: 0 ms