çerez
Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 13655ad / noun 2
çerez = meze [öz Türkçe - eski terim]
ÇEREZ
1. Fındık, fıstık, çekirdek, kuru yemiş gibi atıştırmalık: Bira yanında çerez iyi gidiyor.
2. Asıl yemekten sayılmayan, peynir, zeytin vb. yiyecekler: Masaya oturur oturmaz garson çerez getirdi.
3. İnterneti kullanan bir kişinin yerel bilgisayarında saklanan, genellikle bir kullanıcı adı ve geçerli tarih ve saat dahil olmak üzere, daha önce siteye kaydolan veya siteyi ziyaret eden kullanıcıları tanımak için genellikle siteler tarafından kullanılan bilgi bütünü: Siteye girer girmez çerezleri kabul edip etmeyeceğim sorgusu geldi.
ilgili sözler / related words
