Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 5436YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) 1. bk. yeğni-1. 2. bk. yeğni-2.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) a. 1. Bir hayvanın veya böceğin bir şeyi yiyerek onda bıraktığı iz: «Boynunda pire yenikleri vardı.» -S. F. Abasıyanık. 2. sf. Yenmiş, aşınmış: «Önümüzde sakat ve her tarafı yenik masacıklar duruyor.» -R. H. Karay.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Bir yanı kopmuş, yenmiş, aşınmış.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Hafif.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Karşılaşmalarda yenilen güreşçi.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Yarışmayı kaybeden kişi, takım.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Yenilmiş, altta kalmış.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Yenime uğramış olan.
YENİK = (yenik nedir; yenik ne demek; yenik İngilizcesi) Zimmet, açık.
yenik = korozyon [öz Türkçe - eski terim]
yenik = mağlup [öz Türkçe - eski terim]
yenik = ulkus [öz Türkçe - eski terim]
yenik = ülser [öz Türkçe - eski terim]
yenik = mağlub [Türkçe - Osmanlıca]
yenik = şikeste [Türkçe - Osmanlıca]