Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 7922YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) 1. Bir yaşında tay. 2. Bir yaşında deve. 3. Bir yaşında iğdiş edilmiş teke. 4. İki yaşında keçi. 5. Bir yaşında dana.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) 1. Ceket altına giyilen kolsuz ve kısa giysi: «Sağ elini yelek cebine attı.» -Ö. Seyfettin. 2. Okun yay kirişine takılan bölümündeki tüy: Ok yeleği. 3. hlk. Kuş kanadının büyük tüyü, telek.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) 1. Ceket. 2. Gömlek.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) 1. Kuş kanadındaki kalemli tüy. 2. Okun tüyleri. 3. Bir ok atımı uzaklık.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) 1. Telek, kuşların kanat uçlarındaki tüylerden her biri. 2. Horoz kuyruğu.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) Dağın doruğa yakın bölümü.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) Dalı budağı kesilmiş kuru ağaç.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) Gömlek.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) Sabanda, kıyısı aşınan ehenge vurulan peş.
YELEK = (yelek nedir; yelek ne demek; yelek İngilizcesi) Yelden korunmak için, tepeliğin (tavana döşenen keçe) bağına ayrıca bağlanan bağ.
yelek = jile [öz Türkçe - eski terim]
yelek = per [Türkçe - Osmanlıca]