İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 5381 TRUNK = [trank] noun
1 ağaç gövdesi
İngilizce örnek : There is a fallen tree trunk over there, let’s sit on it.
Türkçe çevirisi : Şurada düşmüş bir ağaç gövdesi (kütük) var, onun üzerine oturalım.
2 beden
3 gövde
4 fil hortumu
İngilizce örnek : The elephant curled its trunk.
Türkçe çevirisi : Fil, hortumunu kıvırdı.
5 AE. araba bagajı
İngilizce örnek : He opened the car's trunk.
Türkçe çevirisi : Arabanı bagajını açtı.
* trunk call = şehirlerarası telefon konuşması
* trunk road = anayol