• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

timetable

İngilizce - Türkçe

sıklık sırası: 23705

TIMETABLE = ['taymteybıl] noun
1 tren vb. tarifesi * eşanlamlı : calendar, schedule
İngilizce örnek : Please fetch the timetable; I want to look up a train.
Türkçe çevirisi : Lütfen tarifeyi getir, bir trene bakmak istiyorum.
İngilizce örnek : Do you have an up-to-date timetable? - mine is old.
Türkçe çevirisi : Güncel (yeni) bir tarifen var mı? – benimki eski.
2 ders programı * eşanlamlı : schedule
İngilizce örnek : She stuck her timetable on the wall.
Türkçe çevirisi : Ders programını duvara yapıştırdı.

1: 0 ms