they

THEY = [dey] pronoun
1 onlar
İngilizce örnek : They weren't able to find the hotel.
Türkçe çevirisi : Onlar oteli bulamadılar.
İngilizce örnek : They've gone abroad on holiday.
Türkçe çevirisi : Onlar tatilde yurtdışına gittiler.
İngilizce örnek : They spent a great deal of money on the advertising campaign.
Türkçe çevirisi : Onlar reklam kampanyasına çok para harcadılar.
2 (bir şey düzenleyen veya bir şeyden sorumlu kişiler için kullanılır)
İngilizce örnek : They will not sell cigarettes to anyone under the age of 18.
Türkçe çevirisi : 18 yaşın altında kimseye sigara satmayacaklar.
İngilizce örnek : They are going to build a hotel here.
Türkçe çevirisi : Buraya bir otel yapacaklar.
3 (someone, everyone gibi sözcüklerin zamiri olarak he veya she yerine kullanılır)
İngilizce örnek : Someone has dropped their scarf here.
Türkçe çevirisi : Birisi buraya atkısını düşürmüş.
İngilizce örnek : Has everyone got their ticket?
Türkçe çevirisi : Herkesin bileti var mı?