suluk

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) 1. Doğuracak hayvanın yavrudan önce gelen suyun kesesi: Keçinin suluğu sıtmış, doğuracak. 2. İçyağındaki kesecikler.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) 1. Hançer. 2. Büyük mutfak bıçağı.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) 1. Oda içinde küçük banyo, gusulhane. 2. El yıkamak için kullanılan yer, lavabo. 3.Hayvan sulanan yer : Sulukta Ahmet ağanın öküzü düştü. 4.Mutfakta su dökülen yer. 5.Su deposu. 6.Ev çatısında bulunan tahta oluk. 7.Uzun yollarda yolcuların yararlanmaları için açılan kuyuların yanındaki taş yalak. 8.Üzüm çiğnemeye yarayan taştan ya da tahtadan yapılmış büyük tekne. 9.Musluk.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) 1. Oda içinde yıkanmak için bölünmüş yer, banyo. 2. Su deposu. 3. Su ısıtılan kap.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) 1. Öğrencilerin okula su götürdükleri kap. 2. Kuş kafeslerinde su konan kap. 3. Tavukların su gereksinimlerini karşılamak üzere uzun, yuvarlak, küçük çanak veya damlalıklı biçimlerde değişik malzemeden yapılmış yarı otomatik veya otomatik düzen. 4. Büyükbaş hayvanların barındığı yerlerde su içmelerini kolaylaştıran küçük tekne veya havuz: «Ahırlarda her iki hayvandan birine suluk yapılması gerektiği de vurgulanmış.» -T. Dursun K. 5. sp. Yarışçıların su, glikozlu su, çay veya meyve suyu koymalarına yarayan kap. 6. tıp Küçük çocukların başlarında, yer yer saç dökülmesi ve kabartılarla beliren bir deri hastalığı. 7. hlk. Oda içinde yıkanmak için ayrılmış küçük yer, gusülhane.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) 1. Vücutta suyu depo ettiği sanılan kesecik. 2. Sidiktorbası. 3.Kuş kursağında su toplanan yer.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) At dizginlerinin altındaki zincire takılan halka.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) bk. yalak.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Gemde atın çenesini içine alan halka.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Gemin hayvanın alt çenesine geçen halkası.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Hamam takımı, hamam havlusu.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Havlu giysi, bornoz.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Hayvanlara sabaha karşı verilen yem.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Kafeste kuşun önüne konan su kabı.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Kovandaki arıların girip çıktığı delik.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Mutfak : Sofrayı suluğa götür.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Oyunda çizgiyi aşamayan, üstünde kalan, yanan : Suluk, sen atacaksın.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Su çıkan çamurlu yer.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Su kabı, su birikmiş yer.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Sürahi.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Şırınga, enjektör.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Yaban dereotu.

SULUK = (suluk nedir; suluk ne demek; suluk İngilizcesi) Yarışçıların su, glikozlu su, çay ya da yemiş suları koymalarına yarayan su kabı.