İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 19082 SUITCASE = ['su: tkeys] noun
bavul, valiz
İngilizce örnek : The suitcase is big enough to get all his clothes in.
Türkçe çevirisi : Valiz bütün giysilerini alacak kadar büyük.
İngilizce örnek : This small suitcase is ideal for weekend trips.
Türkçe çevirisi : Bu küçük valiz, hafta sonu gezileri için ideal.
İngilizce örnek : I'm leaving tomorrow and I still haven't packed my suitcases.
Türkçe çevirisi : Yarın gidiyorum ve hâlâ valizimi toplamadım.