powder

POWDER = ['paudı] noun
1 toz
İngilizce örnek : Cement is a grey powder.
Türkçe çevirisi : Çimento, gri bir tozdur.
İngilizce örnek : Which powder do you use in your washing machine?
Türkçe çevirisi : Çamaşır makinende hangi tozu kullanıyorsun?
2 pudra
İngilizce örnek : She put powder on her face.
Türkçe çevirisi : Yüzüne pudra sürdü.
3 barut
İngilizce örnek : The workmen drilled holes for the blasting powder.
Türkçe çevirisi : İşçiler, patlatma barutu için delik açtılar.
* powder room = (sinema, otel) bayanlar tuvaleti

POWDER = (powder nedir; powder Türkçesi) Toz.