peyderpey

PEYDERPEY
1. Yavaş yavaş, azar azar, bölüm bölüm, tedricen:
Şehrin nüfusu yıllar içinde peyderpey artıyor.
The city's population has been increasing gradually over the years.

İlaç aldıktan sonra peyderpey kendini daha iyi hissetmeye başladı.
She started to feel better gradually after taking the medicine.

Güneş peyderpey battı ve ufukta güzel bir turuncu ışıltı oluşturdu.
The sun set gradually, casting a beautiful orange glow on the horizon.

Her gün egzersiz yaparak piyano çalmayı peyderpey öğrendi.
He learned to play the piano gradually, practicing every day.

Yaprakların renkleri sonbaharda peyderpey değişir.
The colors of the leaves change gradually in the autumn.

İlişkilerini arkadaş olarak başlayarak peyderpey kurdular.
They built their relationship gradually, starting as friends.

Sıcaklıklar yükseldikçe kar peyderpey eridi.
The snow melted gradually as the temperatures rose.

Tecrübelerle yemek yapma kabiliyetini peyderpey geliştirdi.
She improved her cooking skills gradually through experimentation.

2. Birbiri ardınca, art arda, ardı sıra, peş peşe:

Sınavlarda peyderpey iyi sonuçlar elde etti ve okul birincisi oldu.
He achieved good results consecutively in the exams and became the top student.

Peyderpey gelen kar yağışları nedeniyle yollar kapanmıştı.
Due to consecutive snowfalls, the roads were closed.

Mağazada ürünler peyderpey gelen indirimlerle satılıyordu.
Products in the store were on sale consecutively with discounts.