oxygen

OXYGEN = ['oksicın] noun
kim. oksijen
İngilizce örnek : Oxygen combines with hydrogen to form water.
Türkçe çevirisi : Oksijen suyu oluşturmak için hidrojenle birleşir. (Oksijen hidrojenle birleşerek suyu oluştur.)
İngilizce örnek : The doctors are giving oxygen to the patient.
Türkçe çevirisi : Doktorlar hastaya okijen veriyor.
* oxygen mask = oksijen maskesi
İngilizce örnek : Put your oxygen mask on first before putting one on your child.
Türkçe çevirisi : Çocuğunuzunkini takmadan önce oksijen maskenizi ilkin siz takınız.
* oxygen tent = oksijen çadırı
İngilizce örnek : The patient is lying in an oxygen tent.
Türkçe çevirisi : Hasta oksijen çadırında yatıyor.

OXYGEN = (oxygen nedir; oxygen Türkçesi) Renksiz, tatsız, kokusuz ve kuru havanın hacim olarak % 20.946'sını oluşturması nedeniyle azottan sonra miktarda ikinci olan, kimyasal gaz. Suda çok az çözülebilme özelliğine sahip olmasına karşın hidrojenle birleşerek suyu oluşturur. Atom sayısı 8, atom ağırlığı 16 000 olan oksijen -218.4 °C' de erir ve donar.