Türkçe - İngilizce
sıklık sırası: 14677KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) 1. Çamaşır yıkamak için içinde küllü su bulundurulan çukur. 2. İçine küllü su konulan kırmızı topraktan yapılmış küp.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) 1. Çevresi çalı ile sarılarak kış için saklanan saman yığını. 2. Harman kaldırıldıktan sonra yerde kalan tahıl, saman vb. kalıntılar.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) 1. Çöplük. 2. Sigara külü silkelenen ve sigara söndürülen kap, tabla, kül tablası, sigara tablası. 3. Banyo, kalorifer kazanıyla ve sobada küllerin döküldüğü yer veya kap.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) 1. Kül ve süprüntü atılan yer, çöplük. 2. Çöp tenekesi.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) 1. Teneke su kabı. 2. Temizlikte kullanılan suların konulduğu ağzı geniş, toprak testi.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Ateş küreği.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Ayakyolu, hela.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Çift sabanı.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Dağın en yüksek tepesi, doruk.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Eğrelti otu.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) İnsanın oturduğu, yaşadığı yer, çevre, mahalle.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Kazan ve sobada küllerin döküldüğü yer.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Kuluçka : Sizin tavuk küllük oldu.
KÜLLÜK = (küllük nedir; küllük ne demek; küllük İngilizcesi) Kül, çöp, süprüntü atılan yer, çöplük.