• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

külkedisi

Türkçe - İngilizce

KÜLKEDİSİ = (külkedisi nedir; külkedisi ne demek; külkedisi İngilizcesi) 1. Çok üşüyen, ateşin yanından ayrılmayan (kimse): «Dünkü kaplan, bir külkedisi yumuşaklığı ile göğsüme yaslandı.» -A. Gündüz. 2. Uyuşuk, miskin (kimse). 3. Pasaklı, görgüsüz (kadın): «O kibar adam bu külkedisine tenezzül eder mi hiç.» -E. E. Talu.

KÜLKEDİSİ = (külkedisi nedir; külkedisi ne demek; külkedisi İngilizcesi) Vücudun ağrıyan, acıyan, şişen kısmına sarmak için küle sokulmuş ıslak bez : Ali ağaçtan düşmüş, koluna hemen külkedisi saralım.

1: 0 ms