kneel

KNEEL = [ni: l] verb
knelt [nelt] (down/on) diz çökmek
İngilizce örnek : People kneel in church.
Türkçe çevirisi : İnsanlar kilisede diz çöker.
İngilizce örnek : He knelt down at her knees and asked her to marry him.
Türkçe çevirisi : Onun ayaklarına kapandı ve kendisiyle evlenmesini istedi.
İngilizce örnek : He knelt on one knee to fasten his shoe.
Türkçe çevirisi : Ayakkabısını bağlamak için bir dizi üzerine çöktü.
İngilizce örnek : His trousers were stained where he had knelt on the damp earth.
Türkçe çevirisi : Pantolonu, ıslak toprağa diz çöktüğü yerden lekelenmişti.
İngilizce örnek : She knelt down to look under the cupboard.
Türkçe çevirisi : Dolabın altına bakmak için diz çöktü.
İngilizce örnek : When I took a photograph of the class, some of the children knelt in front.
Türkçe çevirisi : Sınıfın resmini çektiğim zaman çocuklardan bazıları önde diz çöktü.