İngilizce - Türkçe
HEARTEN = ['ha: tın] verb
yüreklendirmek, cesaret vermek; neşelendirmek
İngilizce örnek : His speech heartened the soldiers.
Türkçe çevirisi : Konuşması askerleri yüreklendirdi.
İngilizce örnek : We have been heartened by the news from the surgeon in charge.
Türkçe çevirisi : Görevli cerrahın verdiği haberle neşelendik.