• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

gören

Türkçe - İngilizce

ana kullanım

isim / noun

matematik

sıfat / adjective

gören = bînâ [Türkçe - Osmanlıca]

ilgili sözler / related words

acemice iş gören âdet gören adıl vazifesi gören adlî yardım gören sanık ak koyunu gören içi dolu yağ sanır ala keçiyi gören içi dolu yağ sanır appleton tabakası ≡ atmosferin üst kısmında ve radyo dalgalarına yansıtıcı görevi gören ve onları yansıtan tabaka aşırı talep gören ayakta tedavi gören ayakta tedavi gören hasta ayakta tedavi gören yaralı aybaşı gören az gören bağlaç görevi gören kip baskı gören azınlık baskı gören muhalif başkasının hesabına aşağılık işler gören adam başkasının işini gören bedenen veya malen zarar gören kimse bedensel iş gören işçi belediye hizmeti gören kurum benzer iş gören kimse bir öğretmenin gözetiminde öğretmenlik yapan ve aynı zamanda başka bir yerde öğrenim gören erkek veya kız bir seferde işlem gören miktar birbirlerini bir kez gören kişiler bitki hücresinde pigment ve nişasta deposu görevi gören yuvarlak oluşum borsada işlem gören hisse senedi borsada işlem gören menkul kıymetler borsada işlem gören opsiyon borsada işlem gören pay senedi borsada işlem gören pay senetleri borsanın kapanış saatinden sonra işlem gören menkul değerin fiyatı büyük ilgi gören büyük rağbet gören ceza işlerini gören istinaf mahkemesi çabuk iş gören kimse çok işlem gören hisse çok işlem gören hisse senedi çok iyi gören çok rağbet gören meslek derin gören derin gören gözetleç derin gören mikroskop destek gören belgeler din eğitimi gören kimse doğru gören görüngeç doğru gören görüngegözler doğru gören izgegözler doğru gören izgeölçer doğru gören prizma doğru gören spektroskop doğru gören tayf gösterici doğru gören tayfizler doğru gören tayfölçer doğru gören vizör donuk gören drenlerde şüt vazifesini gören yapı eğitim gören ehemmiyetsiz davaları gören meslek mahkemeleri eziyet gören fazla rağbet gören meslek gds'deki bir pnr veya bir rezervasyonun tek belirticisi olarak işlev gören alfasayısal dizgi gds'deki bir pnr veya bir rezervasyonun tek belirticisi olarak işlev gören alfasayısal dizgi (kayıt yeri numarası) gds'deki bir pnr veya bir rezervasyonun tek belirticisi olarak işlev gören alfasayısal dizgi (kayıt yeri) geleceği gören genelde kabul gören gizli görüntüler gören kimse gizli kapaklı iş gören gören kimse gören oldu mu? gözleri gören hakir gören hasar gören hasar gören bagaj hasara uğrayan mal veya zarar gören kişi için sigortanın ödeyeceği parayı belirleyen kimse hastahanede yatılı tedavi gören hasta hastanede tedavi gören hasta hastanede yatılı tedavi gören hasta hayız gören her işi gören her işi gören adam her işi gören hizmetçi kadın her işi gören kız her işi gören kişi her işi gören memur her tür işi gören hizmetçi kadın hisseleri borsada işlem gören şirketler hor gören hormon tedavisi gören kadınlar hoş gören hükümetten yoksulluk yardımı gören ısı arttırıcı işlevi gören valf idari işleri gören ortak iki taraflı iş gören ileriyi gören ileriyi gören çarpışma uyarıcısı ileriyi gören fren yardımcısı ileriyi gören güvenlik sistemler ingiliz piyasasında işlem gören yabancı tahvil iş gören iş gören kimse işlem gören işlem gören hisse senedi işlem gören hisse senetleri işlem gören malzeme işlem gören menkul kıymetler işlem gören terim işsizlikten zarar gören bölge japon piyasasında işlem gören yabancı tahvil kadınları hor gören kimse kamu hizmeti gören işletme kamu hizmeti gören kuruluş katıştırmada kaynak görevi gören uygulama kayyum görevi gören şirket keçe vazifesi gören rondela kendi hesabına iş gören kendi işini kendi gören kazanır kendini başkalarından daha zeki ve üstün gören kimse kendini büyük gören kendini çok yükseklerde gören güçlü kişi kendini çok yükseklerde gören kişi kendini dev aynasında gören kendini devaynasında gören kendini haklı gören kendini üstün gören kıyı bankacılığında işlem gören fonlar kolaylıkla zarar gören kötü iş gören kimse kötü muamele gören çocuk küçük çapta iş gören küçük gören küçük gören bir hava londra'da hukuk okulu işlevi gören dört özel kurum niteliksiz işler gören kişi otel görevi gören gemi öğrenci eğitimi gören özel işlem gören para karşılığı iş gören pek rağbet gören şey piyasada rağbet gören ürün piyasada rağbet gören ürünler radyoterapi aygıtında ışını gören kısım rağbet gören reklamı gören tekil kişi sayısı rüya gören rüya gören kimse sağ eliyle iş gören sağ eliyle iş gören kimse sanatını hor gören boynuna torba takar sapan görevini gören çift bıçaklı zincirli makine suçtan zarar gören şirketlerin iflâs ve tasfiyelerinde vazife gören ve ticaret bakanlığı tarafından tâyin edilen memurlar tampon görevi gören kişi ya da şey uluslararası kabul gören para uzağı gören uzağı iyi gören uzağı iyi gören politikalar uzakları gören vazife gören yakını gören yalnız başına iş gören kimse yangından zarar gören eşya yangından zarar gören ucuz satımı yardım gören devlet yaygın olarak kabul gören fikirler yıl içinde işlem gören toplu iş sözleşmesi yükleme ya da boşaltma sırasında hasar gören bagaj yüksek mahkemenin deniz işlerini gören dairesi yüksek talep gören Yüzünü gören cennetlik yüzünü gören cennetlik olur yüzünü gören senden kaçar zarar gören zarar gören çıkar zarar gören çıkarlar zarar gören devlet zarar gören kimse zarar gören kişi zarar gören taraf ziyan gören zulum gören zulüm gören fertler

1: 10 ms