• Medya

  • Uygulama

  • Google Play

dripstone

İngilizce - Türkçe

DRIPSTONE
The cave was adorned with beautiful dripstones.
Mağara, güzel damlataşlarla süslenmişti.

Watch out for the sharp dripstones overhead.
Dikkat et, başınızın üstünde keskin damlataşlar var.

The tour guide explained the formation of dripstones.
Rehber, damlataşların nasıl oluştuğunu açıkladı.

The dripstone formations glistened under the cave lights.
Damlataşların oluşumları mağara ışıkları altında parladı.

I touched the cold dripstone and felt the water droplets.
Soğuk damlataşa dokundum ve su damlalarını hissettim.

The cave was filled with stalactites and stalagmites made of dripstone.
Mağara, damlataşlardan oluşan dikit ve dikit türevleri ile doluydu.

Dripstones are formed over thousands of years by mineral-rich water.
Damlataşlar, binlerce yıl boyunca mineral açısından zengin su ile oluşur.

The underground river has dripstone formations along its banks.
Yeraltı nehri, kıyılarında damlataşların oluşumlarına sahip.

The cave exploration revealed breathtaking dripstone structures.
Mağara keşfi, nefes kesen damlataşların yapılarını ortaya çıkardı.

We marveled at the natural beauty of the dripstone cave.
Damlataşlı mağaranın doğal güzelliklerine hayran kaldık.

The dripstone formations resembled frozen waterfalls.
Damlataşların oluşumları donmuş şelalelere benziyordu.

The tour group admired the intricate patterns of the dripstone formations.
Tur rehberi, damlataşların karmaşık desenlerini takdir etti.

The scientists conducted research on the growth of dripstones.
Bilim insanları, damlataşların büyümesi üzerine araştırma yaptı.

The dripstone cave provided a habitat for unique creatures.
Damlataşlı mağara, eşsiz yaratıklar için bir yaşam alanı sağladı.

The dripstones in this cave are some of the most impressive in the world.
Bu mağaradaki damlataşlar, dünyanın en etkileyici olanlarından bazıları.

The dripstone formations hang like icicles from the cave ceiling.
Damlataşların oluşumları mağara tavanından donmuş sarkıtlar gibi asılı duruyor.

The tour group descended deeper into the cave to see more dripstones.
Tur grubu daha fazla damlataşı görmek için mağaranın derinliklerine indi.

Water continuously drips from the dripstone, creating mesmerizing sounds.
Su sürekli olarak damlataşdan damlayarak büyüleyici sesler oluşturuyor.

The archaeological site contained ancient artifacts near the dripstone cave.
Arkeolojik alan, damlataşlı mağaranın yakınında eski artefaktlar içeriyordu.

The dripstone formations have been a subject of geological study for decades.
Damlataşların oluşumları, on yıllardır jeolojik bir araştırma konusu olmuştur.

1: 0 ms