İngilizce - Türkçe
sıklık sırası: 9308 CONFRONT = [kın'frant] verb
1 karşı koymak, göğüs germek * eşanlamlı : challenge, meet, brace, oppose, resist
2 (with) yüzleştirmek * eşanlamlı : face, encounter
İngilizce örnek : He turned pale on being confronted with such incriminating evidence.
Türkçe çevirisi : Böyle bir suçlayıcı kanıtla yüzleşince rengi sarardı.